MSC Cruises Yönetici Direktörü Angelo Capurro Röportajı

MSC Cruises Yönetici Direktörü Angelo Capurro Röportajı

MSC Lirica uzun bir aradan sonra Türkiye sularında göründü. Kuşadası'ndan ilk yolcularını alan MSC Lirica'nın gelişi vesilesiyle, MSC Cruises Yönetici Direktörü Angelo Capurro ile görüştük.

Uzun bir aradan sonra Türkiye’ye geldiniz. Nasıl hissediyorsunuz?

Bebek sahibi olmak gibi bir his. Çok uzun bir zaman olduğu için, özellikle bu tür güzergahlarla gemimizi Türkiye’ye geri getirmeyi planlıyoruz. Bu güzergaha sahip olmak, bir hayalin gerçekleşmesi gibi. Şimdi buradayız. Dün Pire’den kalkan gemiyi görmek derin duygular uyandırdı, dün Yunanistan’daydık, bugün bu harika yerde Türkiye’deyiz, hem tatil imkanıyla birlikte. Bu, pandemiden sonra denizlere yeniden açıldığımız on altıncı gemi. Önümüzdeki hafta daha denizlerle yeniden buluşacak. Böylece on dokuz gemimiz tekrar faaliyete geçmiş olacak.

Yeni gemileriniz ve yeni hedefleriniz var. Yeni gemilerde ne gibi sürprizlerimiz var?

 Yeni gemilerden bahsedecek olursak, yeni prototip, yıl sonunda gelecek olan MSC World Europa gibi, her köşesi tam bir sürpriz çünkü devasa bir gemi. 6.000’den fazla yolcu ve mürettebattan bahsediyoruz. Geminin konsepti restoran gibi küçük farklı bir alana sahip, önceden rezervasyon yapılacağı için misafirlerimize farklı bir deneyim yaşatmayı planlıyoruz. Ancak diğer prototipler de farklı şeyler sunuyor, çünkü gemileri güzergahlara göre tasarlıyoruz.

Rakamlara ilginiz var. Özellikle pandemi sonrası fiyatlar nasıl etkilenecek?

Fiyatı doğru seviyede tutmaya çalışıyoruz. Gemide farklı kategorilerimiz var, mevsimsellik var. Bir gemi yolculuğunun iyi yanı, yüzen bir otel olmasıdır. Gitmek istediğiniz kategoriyi, sezonu ve varış yerini seçebilirsiniz. Herkes içindir. Gemi içinde gemi.

Türk misafirler için özelsiniz ve onlara çok değer veriyorsunuz. Geçen ay pazarda reklamlarınız başladı. Pazarlama stratejinizi merak ediyorum.

Kılavuz açısından aynısını kullanıyoruz. Konumumuz her yerde aynı. Ve konumumuzu her yerde aynı tutmaya çalışıyoruz. Bu anlamda çok kozmopolitiz. İtalyan, Akdeniz dokunuşumuz var çünkü geldiğimiz yer orası, bu kalbinizden çıkaramayacağınız bir şey. Ama farklı kültürlerle uğraşmaya alışkınız. Bu, MSC’yi diğerlerinden farklı kılar. Bir tatil hayal edin. Ailenizle, çocuklarla birliktesiniz, diğer 2.000 kişinin arasındasınız ve diğer 2.000 kişi İtalyan veya İspanyol veya Fransız. Bütün yiyecekler onlar için tasarlanmıştır; çünkü onlar çoğunluktur. Harika bir deneyim yaşamayacağınıza, oyunun bir parçası olmadığınızı hissedeceğinize inanıyorum. Bu, MSC’de asla olmayacak. Herkes ilgiyi sever. Balık, makarna yiyebilirsiniz ama barda Türk kahvesi içerseniz kendinizi kraliçe gibi hissedersiniz. Farklı ülkelere böyle bakıyoruz.

Şimdi izin verirseniz MSC Cruises Ülke Müdürü Sayın Burak Çalışkan'a küçük bir sorum olacak. Artık kültür konuşma noktasına geldiğimize göre, uluslararası bir firma olarak sizlerin de Türklere kendilerini evlerinde hissettirmek için emek verdiğinizi biliyoruz. Bize biraz ondan bahseder misin?

 Firma olarak uzun süredir çalışıyoruz. Gemiler iptal edilmeden önce artık Türk misafirlere sunulan bu hizmetlerin çoğu uygulanıyordu. Türk kahvesi gibi, diğer geleneksel Türk içeceklerimiz, Türk tv kanalımız, Türk mürettebatımız, Türkçe anonslarımız, Türkçe konuşan asistanımız var ve gemide çok sayıda Türk mürettebatımız var (dükkanlarda çalışan, şehir gezisi departmanı, hatta garsonlar ve şefler). Yaptığımız şey, aslında bu hizmetleri geri almak. Firma ürünü geliştirirken biz hizmetleri sürdürdük. Çünkü biz global ama yerel bir şirketiz. MSC olarak Türk misafirlerimizin gemiye bindiklerinde kendilerini yurt dışında hissetmeleri kadar, kendilerini evlerinde de hissetmelerini istiyoruz. Çünkü eve, yani gemiye döndüklerinde kahvelerini alırlar, yorgunluklarını unuturlar.

Türkiye'de MSC cruises’ın başındasınız, bu yüzden buradaki havayı kokluyorsunuz. Bu önemli noktaları pazarlamanıza eklemeyi düşünüyor musunuz?

Tabi ki, bu rekabette kendimizi böyle ayırıyoruz. Çünkü rakiplerimiz bu tür ürünler sunmuyor. Bu hizmetleri Türk misafirlerimize sunduğumuzda onlara MSC olarak sizi önemsediğimizin mesajını vermek istiyoruz. Türkiye’ye özel ürün ama yine de global. Bu mesajı misafirlerimize güçlü bir şekilde iletmek istiyoruz. Gezinizin tadını çıkarmak istiyorsanız, her şeyden önce küçük bir tekneye değil, gerçek bir yolcu gemisine gelin. Bu gerçek bir yolcu gemisi ve bu (MSC Lirica) bizim en küçük gemimiz.

Capurro'ya dönüyoruz:

Çok seyahat ettiğinizi biliyorum. Aklınızda özel bir anısı olan bir cruise turu var mı?

Oğlum ve kızım çocuk yaştayken (dört-beş yaşlarında, çünkü o yaşlarda çok eğlenirler ve on sekiz, yirmi yaşlarındayken gemide çok fazla genç misafir var ve yapacak çok şey var ve bunu yalnız yapıyorlar). ) bir gün evime yakın olan bir limanda gemiyi ziyaret ettik. Tanıdığımız bir kaptan vardı. Bizi karşıladı ve kontrol güvertesine yakın olan kabinine davet etti. Oğlum 5 yaşlarındaydı ve bütün zaman boyunca konuşmadan durdu. Ön tarafı görmek istedi ve hayret içindeydi. Dışarı çıkma zamanı geldiğinde, orada kalmak istediği için bana ‘hoşçakal’ dedi. Destinasyon olarak sadece kruvaziyer ile gezebileceğiniz yerler olduğunu düşünüyorum. Bence fiyortları gemiyle gezmek doğayı görmenin eşsiz yolu, başka türlü gidemeyeceğiniz bir yer.

Ziyaret etmek istediğiniz başka bir destinasyon var mı?

Kızıldeniz, bu kış başlatacağımız yeni güzergâh. Yine harika bir yer, çünkü yedi gecelik yolculuk boyunca Petra'yı ve Suudi Arabistan'daki güzel yerleri aynı hafta içinde görebileceğinizi hayal edin. Aynı şeyi başka tür bir tatilde yapmak oldukça imkansız, biliyorsunuz.

Okurlarımıza eklemek istediğiniz bir şey var mı? Okurların bize bir şans vermeleri ve MSC'yi bir kez denemeleri gerektiğini düşünüyorum. İlk deneyimlerinden sonra geri dönen çok sayıda misafirimiz olduğuna inanıyorum. Sadece deneyin diyorum, bu gerçek bir Akdeniz gezisi deneyimi, biz kozmopolitiz. Konuklara mümkün olan en iyi deneyimi sunmaya çalışıyoruz. Ve sunacak çok şeyimiz var